Evden çıkmadan kakamı yapsaydım keşke diye düşündü, zira bu ada ekspresindeki tuvaletler çok pis ve girilmeye yeter değillerdi. Bu hızlı tren daha üç saat durmayacaktı ve dursa da sıçmak için yeterli vakit sağlamayacaktı, tren içersinde yürümeye başladı, eğildi, kasıldı, bağırdı ama ne yaptıysa yeterli olamadı.
Saatler geçmiş ama bu ıstırabı geçmemiş hatta artarak çoğalmıştı. Tek çaresinin tuvalete girmek olduğunu anladı o an ya da bir şişe bulup şahsi kompartımanlardan birinde işini halledecekti. Ama artık adım atmaya mecali kalmamış boşa harcadığı zamanlara yanıyordu.
Aklına o anda bir fikir geldi, hani bazen bir şey düşünürsün çok mantıklı gelir ama uyguladıkça delice bir şey olduğunu anlarsın ya? Ha işte öyle bir fikir.
On dakika sonra kapılardan birini açmış ve saatte 80km yapan bir trenden aşağıya doğru sıçıyordu. Rahatlamasının yanında başka bir düşüncesi yoktu. Zaman ilerliyor kaka bitmek bilmiyor ve onu telaşlandırıyordu, o sırada kompartımandan biri hışımla arada kapıların bulunduğu boşluğa doğru fırladı, uzun boylu, kurnaz gözüken, yapılı, civanmert biriydi bu.
>ne yapıyorsun lan kalıbını ziktiğimin, şu halime bak!
>özür dilerim!
>başlarım özrüne hadi bitir şunu da seni polise vereyim,
>yapma abi mecbur kaldım
>sen de normal insanlar gibi evden çıkmadan yapsaydın ya !
O andan sonra aklında annesinin sürekli söylediği “evden çıkmadan neden yapmadın” tembihi çınlamaya başlamıştı, annelerin sıklıkla tembih ettiği bu şey ona şimdi ızdırap veriyor ve annesinin sözünü dinlemediğine yanıyordu.
Kakasını bitirince üzerine sıçtığı adam tarafından bir sonraki garda güvenlik görevlilerine teslim edildi, ve çıkarıldığı mahkemede toplum huzurunu bozmaktan dört ay hapis cezası aldı. O günden sonra ismi Niyazi kaldı, çünkü nasıl düştün diye her sorana “bok yoluna düştüm” diye cevap veriyordu.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment